ajax error

This action generated an error, probably on our side, you can reload this page and retry

Error reason : unknown

Yves Rocher
0
Geri

İlham Veren Kadınlar

Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun! Kendini doğaya adayan ve bize ilham kaynağı olan 'Toprağın Kadınları''nı daha yakından tanıyalım...

Toprağın Kadınları

Toprağın Kadınları Yarışmasını duydunuz mu? Kadınlar her an dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışıyorlar. Yves Rocher Vakfı, 18 yıldır kadınların çevreyi koruma konusundaki bu mücadelelerini destekliyor...  Gelin bize ilham veren Türkiye’nin Toprağın Kadınlarını ve onların projelerini daha yakından tanıyalım… Yarışma hakkında daha fazla bilgi için: https://www.yvesrocher.com.tr/control/dynpage/~struct=fullpage/~page=topragin-kadinlari/
2016 Toprağın Kadınları Kazananı Özgül Öztürk (Nimri Köyü/ Elazığ)
  • Toprak Ana Projesi:
Özgül Öztürk projesini şöyle anlatıyor: “Toprak Ana” projesi ile, 1950’li yılların sonlarında yaşanan büyük bir göçün ardından boşalan Nimri Köyü’nde az da olsa yaşayan köy halkı ile 4-5 nesildir aileleri şehirlerde yaşayan ve birbirini tanımayan gençlerin bir araya gelmelerine öncülük etmeyi, sosyal dayanışmayı artırmayı, köyün kültürel özelliklerini, kaybolmaya yüz tutan değerlerini yeniden ortaya çıkarmayı amaçladım. Bu amaç doğrultusunda sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı benimsenmiş ve çevreye duyarlı, doğaya saygılı, üretimi destekleyen, kadının güçlenmesine yönelik çok çeşitli çalışmalar başlatıldı. Büyük şehirlerde yaşayan köy gençlerinin 2010 yılında inisiyatif alması, 2012 yılında Nimri Köyü Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği yönetimine girmesiyle çalışmalar hız kazandı. Kadın üyesi olmayan derneğin yönetiminde kadın üye sayısı artırılmış ve dernek başkanının da kadın olmasına ek olarak, yönetim kurulunun üyelerinin 9 kadın, 9 erkekten oluşması sağlandı. Permakültür ilkelerine göre ekolojik, sağlıklı gıda güvencesi ile tarımsal üretim ve bir köy bahçesi kurulması, köy bahçesinde üretilecek ürünleri, öncelikli olarak büyük şehirlerde yaşayan köy halkının ve ardından Türkiye’deki herkesin satın alabilmesi için web sitesi üzerinden satışının yapılması planlandı. Son yıllarda köydeki betonlaşmanın artması sebebiyle satış, depolama ve yönetim binası olarak yerel malzemelerden doğal, sağlıklı toprak bir yapının yapılması ve yeni yapılaşmaya örnek olması hedeflendi. ‘
2017 Toprağın Kadınları Kazananı Margarita Dimitrova (Buldan/ Denizli)
  • Permakültür Tarım Uygulaması Projesi
Margarita Dimitrova projesinin amacını şöyle anlatıyor: ‘Amacım sürdürülebilir yaşamı, kalıcı kültürü ve kalıcı doğal tarımı uygulamak için insan, bitki ve hayvanların bir arada yaşamasını sağlamak, Permakültür tarımı da göz önünde bulundurarak yaşamı destekleyen bir sistem oluşturmaktı. Arazinin karakteristiğine göre uygun yapılar inşa etmek ve toprak türüne göre bitki ve hayvanları doğal habitatlarında ile bir araya getirmekti. Çiftlik Margarita, permakültür anlayışına göre tasarlanmıştır. Çiftliğin hem yaşam alanı hem de iş alanı olarak kullanılması amaçlanmıştır. Buna göre arazi ikiye bölünmüş, on dönümü benim ve ailemin ihtiyaçlarını kimseye bağımlı olmadan karşılamak için kullanılmış, 4,5 dekar alana ise; Doğal Tarım ve Perma-kültür eğitim merkezi kurulmuştur. Hedefim, bu alana 340 farklı çeşit bitki dikerek bu alanı herkesin faydalanabileceği bir çiftlik haline getirmektir. Buraya gelenler örnekler görebilir, pratik yapabilir ve bilgi alabilirler. Ayrıca el dokuma zanaatını canlandırmak ve devamlılığını sağlamak içim tanıtımını yapmak ve bu alanda eğitici kurslar düzenlemek de projemin diğer bir amacı... '
2018 Toprağın Kadınları Kazananı Bedriye Engin (Kurşunlu Köyü / Gölpazarı)
  • Sevgi ve Çiçek Diyarında Buluşalım Projesi:
Bedriye Engin projesini şöyle anlatıyor: ‘11 senedir hayalini kurduğum, köy turizmini kendi köyümde 5 senedir gerçekleştiriyorum. Senelerdir tarım ve hayvancılık ile uğraşıyorum. Doğanın ve toprağın dilinden anlarım. Toprağı elime alınca, benden ne istediğini bilirim. Yerli tohumlara olan zaafım hiç dinmedi. Köyümden başka yerde mutlu olamadığım için insanları köyüme getirdim. İnsanların doğaya ve sessizliğe aç olduğunu fark ettim. Atalarımızın 1930’larda getirdiği çiçek ve yerli tohumları gelen insanlarla paylaşma imkanı buldum. Kendi evimle beraber 8 tane evi daha turizme açtım. Programları ben düzenliyorum. Herkes kilerinde ne kadar doğal ürünleri varsa turizm için gelenler, köy pazarı istediğinde çıkarıp satabiliyor. Kalan genç nüfusu göçten kurtarmak, hatta dönüşü sağlamak ve bir de kerpiç evleri korumak derdindeyim. Bir de kadınların para kazanması, mutlu olması, insanların doğayla ve doğal yiyeceklerle buluşması projenin en büyük amacı... Özetle bu proje sayesinde insanları doğa ile ve doğallıkla buluşturmak, yerel halkın para kazanması, ürününü satması ve kadınların daha özgür daha mutlu olmasını sağlamak istiyorum… '
2019 Toprağın Kadınları Kazananı Ebru Baybara Demir (Mardin)
  • Topraktan Tabağa "Yaşayan Toprak Yerel Tohum" Projesi
Ebru Baybara Demir projesini şöyle özetliyor: ‘Projem endemik tohum, iyi tarım ve kadın istihdamını destekleyen bir projedir. Yaşayan yerel tohum projesini; gastronomi kültürünün toplumu dönüştürmedeki gücünü yaşadığım tecrübeler ve istatistiksel kanıtlar ışığında, toprağı iyileştirmek ve yerel tohumlarla ilgili iyi tarım uygulamaları gerçekleştirmek, bölgenin yerel tohumlarının kayıt altına alınmasını sağlamak, yerel tohumların çoğaltılması ve kullanımının yaygınlaştırılması ve çiftçiler arasında çevre bilinci uyandırılması amacıyla 2016 Aralık ayında başlattım. Projemi dünyada yaşanan ve her geçen gün giderek artan ilkim değişikliğine bağlı kuraklığa karşı önlem almak ve kadın istihdamını sağlamak amacıyla hayata geçirdim. Proje yönetimi ve koordinasyonundan, çiftçiye kadar proje takımının tamamı bölge halkı ve Suriyeli mülteci kadınlardan oluşmaktadır. Bu kapsamda Topraktan Tabağa projesi, bölgenin ekolojik, coğrafi, kültürel zenginliklerini ve ihtiyaçlarını aynı anda gözeten; bölge insanlarının kültürel becerilerini ekonomik faydaya dönüştürmelerini sağlayacak fırsatlar ve alanlar yaratan; bu sayede, mutfakta ve yaşamda doğaya saygılı, nitelikli üretimden ekonomiye uzanan bir döngüyü, savaş mağduru mültecilerin beceri ve ihtiyaçlarını da kapsayacak biçimde, tamamı yerel kaynak ve iş gücüyle sürdürülebilecek biçimde tamamlayan bir projedir…’ 2020 yılı kazananı için bu yazımıza göz atmayı unutmayın! 🙂 

Bize yıllardır ilham olan, doğaya ve gezegene duyarlı tüm kadınlarımıza teşekkür ederiz. Kadınlar gününüz kutlu olsun!

Share

Ürün favorilerinize eklendi.Tüm Favorilerim